Yakın Doğu ve Antik Mısır Sanatı, piramitler, firavunlar hemen hemen herkeste merak uyandıran bir konudur. Bu satırları okuduğunuza göre muhtemelen siz de bunlara merak duyuyorsunuz muhtemelen. Bu yazımızda Yakın Doğu ve Antik Mısır Sanatı ve tarihi üzerine bilgileri paylaşacağız sizlerle.
Sanat tarihinde başka yolculuklara çıkmaya ne dersiniz. Eğer sanat tarihine ilginiz var ise;
Barok, Rokoko ve Neo Klasik Dönemi
ile ilgili yazılarımız da ilginizi çekebilir.
Yakın Doğu ve Antik Mısır Sanatı
Mezopotamya
Beş bin yıl öncesinde Yunanlılar’ın Mezopotamya adını verdikleri bir bölge vardı. Mezopotamya ismi yüz yıllardır hiç değişmedi. Mezopotamya iki nehir arasındaki yer anlamına geliyor. Bu iki nehir verimli hilali oluşturan Dicle ve Fırat nehirleri. Buraya aynı zamanda medeniyetin beşiği de deniyor. Mezopotamya farklı zamanlarda Sümerler, Akatlar, Babilliler, Asurlular ve Persler tarafından yönetildi. Doğal hayatla iç içe yaşadıklarından yaptıkları hayvan resimleri, örneğin İştar kapısını süsleyen aslan gibi son derece gerçekçi olarak yapılmış idi.
İnsan tasvirleri ise o kadar gerçekçi değildi. Hem Mezopotamya hem de Mısır’daki sanatçılar insan figürünü stilize ediyorlardı. Çivi yazısı denilen ilk yazı Mezopotamya’da bulundu. İlk olarak resim yazı ile başladılar ama zamanla yazı daha soyut sembollere dönüştü. Ayrıca inşa ettikleri yapılara ziggurat gibi havalı isimler verdiler. Tanrılara ibadet etmek için devasa bir ziggurat yaptılar.
Mısır Uygarlığı
Mezopotamya uygarlığın öncüsüydü ama Mısır onu yeni bir seviyeye taşıdı. Mısır büyük bir nehre Nil Nehri’ne bağlıydı. Burada 3 bin yıldan fazla süren bir uygarlık geliştirdiler. Büyük piramitler Firavun Tutankamon’un başa geçmeden bin yıl önce yapılmıştı. Tutankamon’dan bin yıl sonra da Kleopatra başa geçti. Eski Mısır uygarlığını inceleyen bilim insanları, Mısır yönetiminin farklı dönemlerine sınıflandırabilmek için son derece zekice bir sistem oluşturdular. Bu dönemlere Eski Krallık, Orta Krallık, Yeni Krallık ve Geç Krallık isimlerini verdiler. İlginç olan Mısır’da 3 bin yıl boyunca sanat tarzı neredeyse hiç değişmedi. En iyi sanatçı muhtemelen geçmişin klasik tarzını en iyi kopyalayan sanatçıydı. Khufu için yeterince iyi olan Ramses için de iyiydi ancak Amarna dönemi denen kısa bir dönem dışında. Bu dönemde Akhenaton yeni bir din getirdi ve sanatta da yeni bir tarz oluşturdu. Birdenbire yüzler uzadı. Vücut ince uzun bir hal aldı ve zayıflık moda oluverdi. Akhenaton öldükten hemen sonra Mısır tekrar eski geleneksel tarzına geri döndü.
Antik Mısır’da firavunlar da yaşayan tanrılar olarak görülüyorlardı. Firavunlar mükemmel ve değişmez yaratılışlarını vurgulayacak biçimde belli kurallara göre resmediliyordu. Bu tasvirler genellikle kraliyet tacı, asa ve takma sakal gibi güç sembollerini içeriyordu. Hatta kadın firavun Hatshepsut bile gücünü pekiştirmek için heykellerini takma sakalla yaptırmıştı.
Mısırlılar ölüm ve ölümden sonra yaşamı kafaya takmış durumdaydılar. Mezar duvarlarındaki resimlerde ruhun ölümden sonraki yolculuğu sıklıkla resmedilmiştir. Mısır’da ressamlar bir insan resmi yaptığında vücudun her bir kısmını en anlaşılabilir açıdan çizerlerdi. Yüz önden görünür, göz kısmı hariç profilden resmedilirdi Vücut da göründüğü şekilde yapılırdı. Ama bacaklar ile ayaklar уandan göründüğü şekliyle çizilirdi.
Büyük İskender
Büyük İskender, Mısır Krallığı’nın büyük bir hayranıydı ve bu nedenle M.Ö. 330 yılında Mısır’ı fethetmeye karar verdi. Mısır’da iken Mısır’ın kuzey kıyısında İskenderiye şehrini kurdu ve generali Batlamyus’u firavun ilan etti. Böylece sanatta Yunan etkileri görülmeye başlandı.
Batlamyus hanedanı 275 yıl sürdü ve bu sürede pek çok Batlamyus ve birkaç Kleopatra hüküm sürdü. Bunların en bilineni Yedinci Kleopatra idi ve oğlu 15’inci Batlamyus da Mısır’ın son firavunu oldu. M.Ö. 30’da Romalılar Mısır’ı ele geçirdi.
Yorum Yazabilirsiniz