Antik Yunan ve Roma Sanatı en çok merak edilen konulardan biridir. Ortaçağ sanatından, yirminci yüzyıl sanatına kadar bir çok devire ilham vermiş olan Antik Yunan ve Roma Sanatı bugün hala batı kültürüne ilham vermeyi sürdürmekte. Bu yazımızda Yunan ve Roma döneminden, Antik Yunan ve Roma Sanatı üzerine bilgiler vereceğiz.
Sanat tarihinde başka yolculuklara çıkmaya ne dersiniz. Eğer sanat tarihine ilginiz var ise;
Yakın Doğu ve Antik Mısır Sanatı
Barok, Rokoko ve Neo Klasik Dönemi
ile ilgili yazılarımız da ilginizi çekebilir.
Antik Yunan ve Roma Sanatı
M.Ö. 1000 – 700
Geometriyi sanata dönüştürmek dendi mi aklımıza Yunanlılar gelir. M.Ö. 1000- 700 yılları arası Yunan sanatının geometrik dönemi olarak tanımlanır. Çünkü bu dönemde yapılan çömlekler geometrik desenlidir. Basit geometrik tasarımlar çömleği çevreleyen tekrar motiflere dönüştürülerek uygulanır. Daha sonra insan ve hayvanları sembolize eden soyut figürler de görülmeye başlanmıştır. Çömlekler zeytinyağı ve şarap depolamak için, yemek içmek için, atletik müsabakalarda kupa olarak, hatta mezar taşı olarak bile kullanılırdı.
Arkaik Dönem
Arkaik dönemde figürlerin daha gerçekçi portreleri çizilmeye başlandı. Yunanlılar, Mısırlılar’dan mermer heykellerin ensesine saç motifi yaparak heykellerin boyun bölgesini güçlendirmeyi öğrendi. Bacakların duruşunu da dengeyi arttıracak şekilde aralamayı öğrendiler. Erkek heykellere kuros, kadın heykellere kore denirdi.
Yunanlılar’da Toprak İşleme Sanatı
Yunan çömlekleri de değişime uğradı. Çok popüler olan siyah figür adlı çömlek tekniğini geliştirdiler. Burada kırmızı çömlek üzerine siyah figürler betimliyorlardı. Daha sonra ise başka bir popüler tarz yaratmak için tam tersini yaptılar. Buna da kırmızı figür deniyordu. Burada da siyah üzerine kırmızı figürler vardı. O dönemde Yunanistan pek de mutlu değildi. Bir kaç Yunan şehir devleti vardı. Atina ve Sparta en büyük iki şehir devletiydi ve sık sık birbiriyle savaşırlardı. Ta ki M.Ö.480’de Perslerin saldırısına uğrayana kadar. O zaman aralarındaki sorunları bir süreliğine kenara koyup birleştiler. Beraber işgalci Persleri yenmeyi başardılar. Ancak Atina büyük hasar almıştı. Onlar da yeniden inşa etmeye başladılar.
Klasik Dönem
Pers İmparatorluğu’nu yenmiş olmanın verdiği özgüvenle Yunanlılar klasik dönem de denilen altın çağa girdiler. Atina’nın lideri Perikles Akropolis’teki tapınakların yeniden inşa edilmesi emrini verdi. Ünlü heykeltraş Fidias Parthenon’u onu yeniden dekore etti. Parthenon Atina’nın kurucu tanrıçası Athena’ya ithaf edilmiş bir tapınaktır.
Klasik Dönemde Heykeltraşlar
Klasik heykeller daha gerçekçi ve daha idealist olmaya başladı. Polykleitos gibi heykeltraşlar insan vücudunun matematiksel olarak mükemmel oranını yakalamaya çalıştı. Kontrapost gibi duruşlar kullanılarak heykellerin duruşları daha gerçekçi yapılmaya başlandı. Kontrapost omuzlara ve kalçaya doğru eğim açısı verilerek vücuda şık, dengeli bir duruş vermeyi sağlıyordu. Yunan sanatçılar başın vücuda oranını kullanarak kadınların da erkeklerin de boylarının kafalarının yaklaşık 6,5 – 7 katı olduğunu keşfetti. Vücudu 1 – 1,5 kafa kadar daha büyük gösterdiklerinde ise bu oranın göze daha hoş geldiğini fark ettiler. Bugün bile çizgi roman sanatçıları bu ideal eleştirilmiş oranları kullanarak süper kahraman çiziyorlar.
Büyük İskender
M.Ö. 336’da Büyük İskender devletin sınırlarını Mısır’dan Hindistan sınırına kadar genişletti. Büyük İskender’in ölümü klasik dönemi sona erdirdi. Helenistik dönemde hala inanılmaz gerçekçi heykeller yapılıyordu. Ama şimdi daha fazla duygu ve daha fazla hareket vardı.
Praksiteles erkekleri çıplak, kadınları giysili betimleme geleneğini yıkarak Knidos Afrodit’ini yani tarihin ilk çıplak kadın heykelini yapmış. Bu en çok kopyası yapılan Yunan heykeli olmuş.
Romalılar
Romalılar bu imparatorluk denen olayı sevdiler ve M.Ö.214’te Yunanistan’ı ele geçirdiler. Ve daha sonra Yunan kültürüne bayıldılar. Yunan heykellerini, resimlerini, mimarisini taklit ettiler. Hatta Yunan tanrılarını bile aldılar. Ama tabi onlara yeni isimler verdiler. Zeus işte sana Jüpiter, Poseidon işte ikizi Neptün, Afrodit Venüs ile tanışın.
Romalılar gerçek insan büstleri yapmayı tercih ediyordu. İdeali aramak yerine modelin gerçekliğini yansıtmayı seçtiler ve bu işe yaradı. Romalılar sanatı aynı zamanda propaganda amaçlı politik figürleri desteklemek için de kullandı. İmparator Augustus askerlerinin zorlarına kendine genç ve güçlü bir askeri lider olarak gösteren işlemeler yaptırdı. Oysa o sırada epey yaşlıydı.
Dikili taşlar taşa kazınmış bir film senaryosu gibiydi. Roma savaşçılarının başarılarının en seçkin sahneleri bu taşlara kazanırdık. Romalı mimarlar kubbe ve kemer yapımında ustalaşmıştı. Kemerler, köprü ve su kemeri yapımında müthiş bir yenilikti. Kubbeler ise büyük resmi binaların sembolü oldu. Batı mimarisinin en fazla ilham aldığı bina olan Pantheon, bu kubbeli binalardandır.
Roma İmparatorluğu’nun genişlemesi Yunan ve Roma fikirlerini Avrupa’nın dışına taşıdı. Bu fikirler bugünkü Avrupa kültürünün temelini oluşturdu. Batı kültürüne bugün hala Antik Yunan ve Roma fikirleri ilham veriyor.
Yorum Yazabilirsiniz